Dünya değişiyor.. Sosyal yaşam, koşullar, kavramlar ve hatta doğal yaşam. Yalnız bir şey değişmiyor; insan! İnsan hep aynı, insan insanın değişmeyen imtihanı.
Bunu anlamak için çok düşünmeye de gerek yok çünkü Rabbimiz bize bunu ayetle* söylüyor. İçimizde daima olan bir bozgunculuk potansiyeli var ve tabi çok şükür hür irademiz.
İnsan sadece yaş aldıkça değişiyor ve yaşadıklarıyla. Hep öğretiyor hayat, hep öğretmek zorunda, hep öğreniyorsun, hep öğrenmek zorundasın. Hayatı hangi gözle sevdin deseler, hiç düşünmeden bugünkü gözümle derim. Yarın da bugünkü gözümü beğenmeyeceğimden eminim. İşte o yüzden yazmak sıkıntılı bir durum aslında. Yazmak kendinle yüzleşmek, inkar etmek, biraz utanmak, biraz hayıflanmak, biraz gülümsemek.
İnsanlar… Başkalarının sırtına basarak bir şeylere ulaşmayı hedeflemekten başka proje üretemeyen. Birbirine karşı dürüst davranmak yerine dolambaçlı yollara girip kaybolan. Birbirini ezen, birbirini üzen, birbirini kurşun kalemin kağıda yazdığı yazı gibi kolayca silen ya da silemeyen. Birbirini seven. Çok kolay affeden. Çok zor affeden. İyi niyetlinin arkasından akılsız diye gülen. Kötü niyetini kimsenin farketmediğini zanneden.
Bunları öğrenmek için çok uğraşmaya gerek yok çünkü hayat sizin karşınıza en umulmadık yerde en umulmadık insanları çıkarıyor. Şanslıysanız iyisinizdir. İyiler belki birbirini üzerler ama asla kaybetmezler.
* “Hani, Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. Onlar, “Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamdederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz.” demişler. Allah da, “Ben sizin bilmediğinizi bilirim” demişti.” Bakara/30
Benzer Yazılar
Etiketler: insan, insana dair, iyilik ve kötülük, sorguladıklarım, Yaşam, yaşama dair